celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber kdv iadesi
Ana Sayfa Güncel 20 Mart 2021 532 Görüntüleme

Çanakkale Zaferi 57. Alay hikayesi nedir? 57. Alay nedir, komutanı kimdir?

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 106. yılı olması nedeniyle bugün büyük bir coşku ile kutlanıyor. Şanlı Türk ordusunun düşmanı boğazın sularına gömdüğü bu anlamlı günde, Çanakkale Savaşları’nın yüce kahramanları ve birlikleri yad ediliyor.

Bu birliklerin başında ise Yarbay Mustafa Kemal’in komutanlığında, “Size ölmeyi emrediyorum” sözüyle canlarını hiçe sayarak savunma yapan 57. Alay’ın kahramanları geliyor.

Çanakkale Savaşı’nda adını tarihe “kahraman birlik” olarak altın harflerle yazdıran 19. Tümen’e bağlı 57. Alay ile ilgili araştırmalar gerçekleştiriliyor. Bu anlamlı günün önemini ve tarihini merak eden vatandaşlar, 57. Piyade Alayı’nın kahramanlık hikayesini merak ediyor.

Peki, Çanakkale Savaşı’nda 57. Piyade Alayı hikayesi nedir, komutanı kimdir? İşte, Çanakkale’nin kahraman birliği 57. Alay’ın hikayesi..

57. ALAY NEDİR?

Çanakkale Savaşı’nda Yarbay Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum” sözüyle canlarını ortaya koyarak düşmanın üzerine yürüyen birliktir.

Adını tarihe “kahraman birlik” olarak altın harflerle yazdıran 19. Tümen’e bağlı üç alaydan biri olan 57. Alay, Tekirdağ’ın Yarkışla bölgesinde, 1 Şubat 1915 tarihinde kurulmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu ordusuna mensup olan 57. Piyade Alayı, Çanakkale Kara Muharebeleri’nin başlangıcı kabul edilen Anzak Çıkarması ve sonrasında gerçekleşen muharebelerdeki başarısıyla bilinmektedir. Alay, 30 Kasım 1915 tarihinde Osmanlı Padişahı V. Mehmed tarafından Altın ve Gümüş İmtiyaz Madalyaları ve Harp Madalyası ile ödüllendirilmiştir.

57. ALAY KOMUTANI KİMDİR?

Tarihimizin en şanlı birliği olan bu alayın başına kahraman Yarbay Hüseyin Avni Bey kumandan olarak atanmıştır. 25 Şubat 1915’te Çanakkale’de bulunan Eceabat’a getirilen 57. Alay, daha sonra yedek kuvvet olarak Bigali Köyü’ne geçmiş ve 24 Nisan 1915 tarihine kadar Yarbay Mustafa Kemal ve Binbaşı Hüseyin Avni Bey tarafından sürekli olarak eğitime tabi tutulmuştur.

57. ALAY HİKAYESİ NEDİR?

Fransa ve İngiltere, İstanbul’u işgal edip boğazları geçerek Osmanlı’yı savaş dışı bırakmayı hedefliyordu. Ancak düşman kuvvetleri, İstanbul’u ele geçiremeyince Gelibolu yarımadasına çıkarma yapmayı planlamış ve böylece boğaz kıyılarındaki tüm Osmanlı ordusunu temizleyerek geçeceklerini düşünmüşlerdi.

Çıkarmanın nereden yapılacağını ve tam olarak nereden müdahale edileceğini tartışan Osmanlı donanması, çıkarma yapılacak yerin Saroz Körfezi olacağı ve merkezde durdurulması gerektiğine karar vermişti fakat yedek kuvvet olarak Bigalı köyünde bulunan 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, ordudan farklı düşünmekteydi. Mustafa Kemal’e göre, düşman Arıburnu konumundan çıkarma yapacaktı ve bu çıkarma, ordu henüz kıyıdayken müdahale edilerek geri püskürtülmeliydi.

25 Nisan gecesinde, Mustafa Kemal haklı çıkmış ve Bigalı köyünde konumlandırılmış olan 19. Tümen karargahında top ve gemi sesleri duyulmaya başlanmıştı. Durumu derhal üstlerine bildiren Mustafa Kemal’e bir tabur asker ile düşmanı karşılama emri verildi. Ancak oldukça kalabalık olan düşman, kesinlikle merkeze ilerlemeden kıyıda durdurulmalıydı.

Mustafa Kemal, hızla ilerleyen düşman kuvvetleri ile askerliğin en temel kavramı olan “emir” arasında kalakalmıştı. Milletin istikbali adına bir karar veren Mustafa Kemal, tüm sorumluluğu üstlenerek emir almadan 57. alayın tamamına harekat emri verdi.

25 Nisan sabahında Mustafa Kemal ve 57. Alay’ın tamamı Conkbayırı’na kadar ilerledi. Bu sırada düşman kuvvetleri, kıyıda az sayıda bulunan Türk askerini ezerek kıyıya çıkmış ve bölgeye en hakim olan 261 rakımlı tepeye ulaşmıştı.

Kıyı bölgesi kaybedilince kaçmaya başlayan askerler, Conkbayırı’na doğru tırmanmışlardı. Kaçan askerleri gören Mustafa Kemal bu sırada tarihe geçen o konuşmayı yaptı. Bu olayı, kendi ağzından şöyle anlattı:

“Niçin kaçıyorsunuz? Dedim.

-Efendim düşman…

-Nerede düşman?

-Düşmandan kaçılmaz, dedim.

-Cephanemiz kalmadı, dediler.

-Cephanemiz yoksa süngümüz var, dedim ve bağırarak ‘Süngü tak’ dedim. Yere yatırdım. Erler yere yatınca düşman da yere yattı. Kazandığım an, bu andır. Düşman ne yapacağına karar verinceye kadar 57. Alay’da Conkbayırı’na yetişti.”


Düşmanın yere yatmasıyla geçen zamanda arkadan gelen 57. Alay askerleri oraya yetişmişti. Mustafa Kemal 57. Alaya taaruz emrini şöyle verdi:

“Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimizi başka birlik ve komutanlar alacak.”

Daha sonra bölgeye gelen diğer yüzbaşına, büyük bir risk alarak 19. Tümen’in tamamını istediğini söyledi. Böylece 27. Alay da düşmana karşı saldırıya başlamıştı.

25 Nisan 1915 tarihinde, Kurban Bayramı’nın ilk gününde, 57. Alay kendisinden 4-5 kat büyük bir orduya karşı bir kahramanlık mücadelesi verdi ve alayın 3’te 2’si şehit oldu.

Binbaşı Hüseyin Avni Bey de çarpışma sırasında şehit düşmüştü. Gün ağarırken, düşman 261 Rakımlı Tepe’den temizlenmiş ve bir milletin kaderi 3000 kahraman asker ile değişmişti. Daha sonra 57. Alay’ın sağ kalan askerleri Filistin Cephesi’nde görevlendirilmiştir.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com