Tokat’ın en sevilen türkülerinden biri olan “Hey Onbeşli” günümüzde oyun havası olarak algılansa da aslında bir ağıttır. 15 ile 19 yaşında olan gençlerin cepheye katılması üzerine yazılmıştır. Bir efsaneye göre de Tokatlı Halil’in Çanakkale Savaşı’na katılmasını anlatmaktadır.
Her 18 Mart Zaferi yıl dönümünde bir kez daha akıllara gelen sorulardan biri Onbeşliler kimdir? İşte, “Hey Onbeşli” türküsü ve Onbeşlilerin hikayesi..
ONBEŞLİLER KİMDİR?
Şanlı tarihimizi yazan kahramanlar, küçük yaşta Çanakkale Savaşı’na gönderilen minik askerlerdi. Ancak savaşa gönderilenler 15 yaşında değillerdi. Onlara Onbeşliler denmesinin başka bir nedeni vardı.
Birinci Dünya Savaşı’nda, Osmanlı ordusunda insan kaybı oldukça fazlaydı. Harbiye Nezareti, harp devam ederken askerleri birkaç günlüğüne memleket iznine göndermeye gayret etmişti çünkü savaşta artan kayıplar, nüfusun azalacağı korkusunu doğurmuş ve bu nedenle askerler memleketlerine nüfusu çoğaltmak üzere gönderilmişlerdi.
Çanakkale Savaşı sırasında, İtilaf Devletlerinin Nisan 1915’ten itibaren kara çıkartmasına başlamalarıyla birlikte cephede takviye kuvvetlere ihtiyaç duyulunca Sultan V. Mehmed Reşad 14 Mayıs 1331’de (27 Mayıs 1915) bir emir yayımlayarak Askeri Mükellefiyet Kanunu’nda değişiklik yapmak ve lise talebelerini de cepheye çağırmak zorunda kalmıştı.
Sultan Reşad yayımladığı iradede, Mükellefiyet Kanunu’nun 42. Maddesine ek olarak hazırlanan “kâtib-i sultaniye 10. sınıf müdaviminine mütedair (devam edenlere dair)” başlıklı fıkra hakkında şöyle geçici bir düzenleme yapma yoluna gitmişti: “Madde 1: Mükellefiyet-i Askeriye Kanun-u Muvakkatinin (geçici kanununun) 42. Maddesindeki fıkra atiye (geleceğe) tezyil (ertelenmiş) olunmuştur. Muayene-i intihaiye esnasında (muayene sonucunda) mekatib-i sultaniyenin (sultani mekteplerinin) onuncu sınıflarında bulunanlar da hizmet-i makzura (zikri edilen hizmet) hakkına nail olacaktır.”
Sultan V. Mehmed Reşad’ın iradesinden sonra Harbiye Nezareti de bir tebliğ yayımlayarak 1314 (1896) doğumluların (yani 19 yaşındakilerin) henüz askerlik hizmetine çağrılmamışları ile 1315 (1897) doğumluların (18 yaşına yeni girmişlerin) bedenleri gelişmiş, harbe elverişli ve silah kullanmaya kabiliyetli olanların kıtalara teslim olmalarını istemişti.
Padişahın ve Harbiye Nezaretinin bu çağrısı üzerine, Balıkesir, Bursa, Kütahya, Manisa, Adapazarı, İzmir, Aydın, Muğla ve Konya’nın gençleri, vatanın kendilerinden beklediği yüce vazifeyi hakkıyla ifa etmek azim ve inancıyla harbe katıldı.
15 ile 19 yaşında olan bu genç bahadırların cepheye katılımları anısına Anadolu’da yakılan meşhur “Hey Onbeşli Onbeşli” adlı türküde de söz konusu durum çok acı ve dramatik bir dille anlatılmıştır. Burada sözü edilen “15’liler” 1315 doğumlulardır. Yani 1 Haziran 1897 ile 22 Mayıs 1898 arasında doğan ve tam 18 yaşını doldurmuş olan gençlerdir.
‘HEY ONBEŞLİ’ TÜRKÜSÜNÜN ÖYKÜSÜ
Bir efsaneye göre ise Onbeşli türküsünün hikayesi ile şöyle anlatılır:
Tokatlı Halil, 1315 yılında evin en küçüğü olarak dünyaya geldi. O dönemde, yasa nedeniyle her evde bir erkek, ailesinin güvenliğini ve geçimini sağlamak için askere alınmayabiliyordu. Evin en küçük ve tek erkeği olduğu için cepheye çağrılmayan Halil, gönüllü olarak savaşa katıldı.
Arkasında bıraktığı annesi Rum çeteciler tarafından öldürüldü, sözlüsü Hediye’de kaçırıldı. O andan itibaren hayatı kararan Hediye, uzun bir aradan sonra serbest bırakıldı. Köyde bulunan herkes, Hediye hakkında kötü konuşup kötü yola düştüğünü söylüyordu. Köyüne dönen Halil, tüm bu anlatılanlara inanıp Hediye’ye küstü. Bu olanlara dayanamayan Hediye, köyü terk edince Halil ile asla kavuşamadı.
Hey Onbeşli türküsü, tek bir ağızdan değil, Halil ve Hediye’nin karşılıklı konuşması şeklinde söylenmektedir. Türküde aşağıda yer alan kısımdaki sözler de Hediye’ye ait:
Giderim Elinizden
Kurtulam Dilinizden
Yeşil Baş Ördek Olsam
Su İçmem Gölünüzden
HEY ONBEŞLİ TÜRKÜSÜ
Hey onbeşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
Onbeşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı
Aslan yarim kız senin adın Hediye
Ben dolandım sen de dolan gel beriye
Fistan aldım endazesi on yediye
Gidiyom gidemiyom
Az doldur içemiyom
Sevdiğim pek gönüllü
Koyup da gidemiyom
Gidiyom gidemiyom
Sevdim terkedemiyom
Sevdiğim pek gönüllü
Gönlünü edemiyom
Aslan yarim kız senin adın Hediye
Ben dolandım sen de dolan gel beriye
Fistan aldım endazesi on yediye
Giderim ilinizden (elinizden)
Kurtulam dilinizden
Yeşil baş ördek olsam
Su içmem gölünüzden
Aslan yarim kız senin adın Hediye
Ben dolandım sen de dolan gel beriye
Fistan aldım endazesi onyediye