Çoğumuzun alışılmadık şekilde yorgun hissettiği günler olmuştur ancak bu günler çoğalıyor ve uzun süreli yorgunluklara dönüşüyorsa bir sağlık problemini gösteriyor olabilir. Yorgunluk, binlerce kişinin hastaneye başvurduğu yaygın bir nedendir. Eğer geç saatlere kadar ayakta durmuyor veya uykusuzluk çekmiyorsanız, bu kadar bitkin hissetmenizin altında yatan bazı tıbbi nedenler olabilir.
Kendi kendinize teşhis koymak kolaydır: İnternet, özellikle gıda takviyelerine dair ‘faydalı’ tavsiyelerle doludur. Ancak, gerçekten takviyeye ihtiyacınız olup olmadığını görmek için önce test yaptırmak önemlidir. Öncelikle ihtiyacınız olan her şeyi diyetinizden almayı hedeflemelisiniz. Kendinizi gerçekten eksik hissediyorsanız, diyetinizi kontrol edin.
İşte geçmeyen yorgunluğa neden olan 5 besin eksikliği.
MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ
Magnezyum eksikliğinin en yaygın belirtileri, düşük ruh hali ve düşük enerji seviyeleridir. Magnezyum vücuttaki en önemli elementlerden biridir ve 300’den fazla enzimatik reaksiyonda rol oynar. Kas-iskelet sağlığı, sinir sistemi ve enerji üretimi için çok önemlidir.
Pek çok insan magnezyum eksikliği çeker çünkü yeterince yeşil yapraklı sebzeler, kabuklu yemişler, yağlı tohumlar ve baklagiller tüketmezler. Ayrıca stres, ilaçlar ve sağlıksız diyetler magnezyum emilimini azaltabilir. Öncelikle magnezyum açısından zengin yiyecekleri daha fazla tüketerek diyetinizle magnezyum seviyenizi iyileştirmeye çalışın. Doktorunuza bir takviyenin yardımcı olup olamayacağını sorun, ancak kendi kendinize reçete yazmayın. Magnezyum seviyenizi yükseltmenin bir başka yolu da magnezyumun cildiniz tarafından emildiği Epsom tuzunu kullanmaktır.
ETKİN OLMAYAN TİROİD
Eğer tiroidiniz yetersizse, yeterince tiroksin üretmiyorsunuz demektir. Basitçe söylemek gerekirse, az tiroksin olduğu durumlarda, metabolizmanız yavaşla ve bu da yorgunluğa neden olur. Doktorlar, TSH (tiroid uyarıcı hormon), T3 ve T4 (inaktif ve aktif tiroid hormonları formu) seviyelerini kontrol edebilirler. Seviyeler düşükse, tiroksin yerine alabileceğiniz ilaçları kullanabilirsiniz. Daha fazla kuruyemiş ve yağlı tohum, yumurta, et ve yeşil yapraklı sebze yemek gibi diyet ayarlamaları da yapabilirsiniz. Ancak, brokoli, karnabahar ve lahana gibi bazı yiyecekler tiroid fonksiyonunu bozabilir. Ancak bu yiyecekleri çok fazla yemediğiniz sürece herhangi bir soruna yol açmazlar. Yine herhangi bir değişiklik yapmadan önce doktorunuza danışın.
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ
D vitamini bağışıklık fonksiyonunuz ve enerji seviyeniz için hayati önem taşır. Bbinlerce kişinin D vitamini eksikliği çektiği tahmin ediliyor. D vitamininin çoğu güneş ışığına maruz kalmaktan gelirken, bir kısmı da süt ürünleri, yumurta ve balık gibi gıdalardaki besinlerden gelir. Ama tek başına diyetle yeterince almak zordur. Bu nedenle, yeterince güneş aldığınızdan emin olmanız gerekir, ancak cilt kanseri riski nedeniyle çok fazla değil. Uzun süre güneşe maruz kalma, D vitamini düzeylerinin artmasına neden olmaz, ancak cilt kanseri riskini artırır.
DEMİR EKSİKLİĞİ
Düşük demir seviyeleri, Dünya Sağlık Örgütü’nün “dünyadaki en yaygın beslenme bozukluğu” olarak tanımladığı bir durumdur ve yorgunluğun olası nedenlerinden biridir. Demir sadece enerji için değil, saç sağlığı gibi şeyler için de hayati önem taşır. Yeterli demire sahip değilseniz, vücudunuz kanınızda hemoglobini üretemez. Hemoglobin, oksijene bağlanan şeydir ve vücudunuzdaki kırmızı kan hücreleri, bu oksijenin vücudunuzda taşınmasına yardımcı olur.
Düşük demir seviyeleri özellikle doğurganlık çağındaki kadınları ve vegan beslenenleri etkiler. Gıda kaynakları arasında yeşil yapraklı sebzeler, et ve kümes hayvanları, baklagiller ve güçlendirilmiş demir içeren yiyecekler bulunur. C vitamini demirin emilimini kolaylaştırmaya yardımcı olabilir, bu nedenle demir açısından zengin yiyeceklerin yanı sıra bir bardak portakal suyu emilimi artırmaya yardımcı olabilir. Demir seviyenizi belirlemenin en iyi yolu kan testi yapmaktır.
B12 EKSİKLİĞİ
B12 vitamini enerji üretimi için hayati önem taşır. Tükettiğiniz gıdalardan enerji elde edilmesinde aktif rol oynar, sinir sisteminizin sağlıklı kalmasına yardımcı olur, kırmızı kan hücresi oluşumu için temeldir ve vücutta folik asit kullanmanıza yardımcı olur. B12 ağırlıklı olarak hayvansal ürünlerden elde edildiğinden veganlar ve vejeteryanlar B12 eksikliği riski altındadır. Ancak B12 seviyenizi kontrol ettirmiş olsanız ve normal olsa bile, resmin tamamını göremeyebilirsiniz.Aktif B12, kandaki B12’nin yüzde 10-30’unu temsil eder ve hücreleriniz tarafından gerçekten kullanılabilen tek formdur. Bu nedenle, özellikle aktif bileşik için test yaptırmanız gerekir.